Skip to main content

Değişmeyen! doğadaki gerçekliği, o metafiziksel gerçekliği bulmak...

 Cezanne ne diyor?

"Değişmeyen doğadaki gerçekliği, o metafiziksel gerçekliği bulmak, sanatçının gorevidir."


Nietzsche, her ne kadar felsefeci olarak bilinse de, onu okuyanlarin anlayabildigi üzere bir sanat

yazaridir da. (Platon, Aristoteles’te buyuk yazarlar değil midirler!)


...ve Sanati, metafiziksel bir eylem olarak tanımlamıştır, sanki Cezanne’a cevap niteliğinde.


Doga disinda deneyimledigimiz, yani insanin icine dogdugu, (toplumların) kendi olusturdugu

cevre sartlarinda, rastgelelikten (kaostan) tek kurtulus yolu kendisi, yani yine, kendi bilincidir.

~Bilinç~

esasinda `karar almak` icin tüm verileri toplayan buyuk mantıksal bir makinadir.


Milyon ihtimalin olusma olasiligi, aslinda hep `tetikleyici` olarak bizden (kendimizden) baslar. Yani kendi kararlarini almaya başlayan ve bu yönde eyleme (harekete) gecen bilinc, yepyeni dongulere giriyor demektir. Birbirine tamamen bağlı ve içiçe milyon döngüde 

(esas dongu kendi hayatidir insanin, birey olarak baslangici ise doğumudur. Fakat bilincle tercih ettigi tum kararlar, yeni ve buyuk baska dongulere `geçiş` icin araç olur) 

gecisler bir An`liktir.


`Karar alma`nin onemi, tipki yapay zekanin kendisinin de bir `karar alıcı` olarak işleyen

yapisini farkedebilmektir. Siz karar almazsanız, rastgelelik içinde yaşadığınız deneyimlere katlanır

(kimilerine göre kader) fakat, 

siz bilincinizle dongulere giris yaptiginizda, artik surekli gecis yapabildiginiz milyon donguler artik milyarlar dongu secenegine yukselmis olur.

Secenegi arttirmak!


Bir nevi yeni yollari acmak, acilmasina izin vermektir action (Eylem)!

Insan, o buyuk, tek karar verici, tum makinalarin bagli oldugu tanri makinayi alt etmek
istiyorsa, DEĞER olarak makinaya `birsey` vermeli. Bu; bir istek olabilir, bir hayal, bir rüya ama ozetle
bir AMAC!

NEDEN?

Makinalar yapısı gereği "hedefe yonelik" işlemektedirler. Çunku ilk bilgisayari yaparken biz insanoglu;
onu hep bir process e ama `sonuca goturen` bir process e (yani döngüye) soktuk. Yani ona, tum yollara
(ihtimallere) 
GİR. ÇIK, BAK, DENE 
komutlarıyla `sonuca git`, hedefe ulaş! Dedik.

Yol ne kadar dolambaçlı olursa olsun (makina icin bu hep bir SAYI olacağından) "sonucu etkileyen birsey" olmayacaktir. Ama biz insanlar, makinayi imal ettikten sonra unuttuk ve o sayıya takılı kaldık…

Kaç kerede, kaç denemede, kaç olasılıkta? gibi sonucu etkilemeyecek Sayı yı sonucun kendisi
olarak ele aldik!
Halbuki, asas ``Amac``, varmak, ulastigin bilgi!?

Tum bu makina düzeneğini bunun için kurmamış mıydın?

O, benim icin `bu ihtimali`` hesaplasin tamam ama, 

atlanılan nokta:
bilgisayarin hesapladigi olasiliklarin milyar, trilyon ile yetinmedigi, yetinemeyecegi, (matematikte yeni
sayi setlerine,sembollere ihtiyac duyacak kadar hatta) ve cikan sonucunda! (sonuc rakaminda israrli
insanlik) artik insan icin birşey ifade etmeyecegi gerçegiydi.

Aslinda evrenin isleyisi ile benzerlik taşımasina şaşirmamamiz gereken yapay zeka (tum bilgi
dogadadir ve dogadan aliriz tum ilhami), biz ona ``deger``i dogru verirsek, sunu net soyleyebiliriz ki
ise yarayacak ve dogru sonuclara bizi herhalukarda tasiyacaktir.

Tersine o degeri (amaci – istegi) makinaya birakirsak (ki makina burada Toplam İnsan Verisi
uzerinden bir Deger uretecektir) ve insanlarin kabul etmeliyiz ki cogunlugu farkindalik
icinde yasamadigindan, popüler isteklerini (genellikle maddesel ve ekonomik) baz alacak ve yarattığı
sistem bunun üzerinden büyüyüp şekil alacaktir. 

Makina cunku hep bir veriye, ilk veriye ihtiyac duyar.

Bir atasozunu dogrulamis gibi olacagiz da, (Ruzgar eken, firtina bicer) makinaya verdigimiz, o,
insanligin `degeri`; makinanin yapitasi, insaatinin harci ve de temeli (hazindir ki artik karsiligi : para)
olacak sekilde matematik hesabina baslayacak ve mantiken tum insanlarin paraya kavusmasini
saglayacak? 
bir sistemi öne surecek, haklı olarak.







Peki bu, iyi bir sonuca ulaşır mı bir bakalım!

Insanlari paraya boğacak bir sistem, ayni zamanda insanlari satın alacak da bir sistem degil
midir...

Makinanin, herşeyin satilik oldugu, alım-satıma çıkarılacağı, tüm amacın ``daha`` oldugu ve bu
daha için İnsan hayatlarinin yok edileceği, buna imkan tanıyan bir sistem kuracağı, başında robot bir sultan gibi oturacağı...

Makina kapitalizmi ve makinanin insan kast`ı sistemi

Iste size sonuc, nerede matematik ve sayi!? Sonuca bakiyordunuz hani… Kapitalizmin derinlestirdigi ucurumlari, insanlar arasindaki``farki``makina iki ayri ırkmışçasına açacak. 

Ava çıkmış zenginler insan avlayacak…

Sistemi suçlamayalım, yapay zekaya ne vermiştik, ne alıyoruz değil mi?

Iste bu yuzden ``ilk deger`` (kelimenin anlamının içi de dolu olacak şekilde bir Değer), ancak
makinanin ``iyiye ve güzele`` 
çaliştirilmasi yonunde faydali olacaktir. 

O ince çizgi :
``makinaya müdahele edilemezlik`` aşıldığı vakit; insanlarin kaçacak delik arayıp yeraltına inecekleri
vakittir…

Hayret, nasıl da tanrılardan yakınıyor bu faniler!
Yalnızca tanrıdan gelir kötülük, derler,
Oysa bilmezler,
Yaratırlar akılsızlıklarıyla kendi felaketlerini
Yazgilarına karşı.

Homeros,
Odysseia`den.

#TanrıÖlmediFelsefeÖldü 

kitabından.2020



Popular posts from this blog

Niçin bazıları kelimeleri yazabiliyor ! ?

   Suphesiz, anlayabildikleri icin. Sozcuklerin -ilk -ine gidebildikleri, zamansız yasadiklari icin. Insanlik bazen onların anlamlarini farklılaştırsa bile, onlar hep var! Anlamlar, gelişerek , degiserek sozcukte yasar ve onun ötesinde de bu sayede geçer. İskeleti olan sozcugun ruhudur anlam ve sinirsiz, sonsuzca hukum sürer. Bu yüzden anlamı anlayanlar, dogayi da anlamis olur. İkisi de sonsuzluğun gerçekten yasayan, hep yasayan örnekleri olarak gozumuzun onundedirler. Tipki tabiatin, her bir an-in guzelligini, farkina varana göstermesi gibi, anlam da kelimelere yeteri değere verene, uçsuz bucaksiz bir alan sunar. Burada genişlik , uzunluk ya da uzak/yakin kavramları barınamaz. Hersey kavram ustundedir ve bir kelime bile bir cümlede ebediyeti yasatir. Yazabilenlerin demirbasidir O, yasayisi! Tüm yasamlarin roman gibi akisi ya da bir film gibi yasanisi, an-larla dolu olusu da bundandır. Anlam cogu kişiye ulaşmaz ,...

Introduction the Book "Voluntariness of the Unchanging"

Unchange: Embracing Cyclical Time and Rediscovering our Humanity in a Digital Age A Deep Dive into Serkan KILIÇ's Profound Philosophies on Time, Art, and Technology Caught in the Spin Cycle In today's fast-paced society, it often feels like we're trapped in an endless cycle of deadlines, trends, and constant updates. From social media notifications to the latest technological advancements, it seems as though we’re always trying to play catch-up. But what if this relentless pace is merely an illusion? What if, beneath the surface, there exists a grander cycle, unchanging and perpetual? This is one of the mind-bending ideas explored in Serkan KILIÇ's eye-opening book,  Voluntariness of the Unchanging . The Illusion of Change In his book, KILIÇ suggests that what we perceive as change is simply a fragment of a much grander, unchanging cycle. He uses the example of the four seasons to illustrate his point. We often see them as distinct and separate, but KILIÇ posits that th...

SİNGULARİTY MANİFEST, SERKAN KILIÇ

The Interwoven Realms of Art and Quantum Mechanics: A Journey Through Serkan Kilic's Manifesto Header: Understanding 'Entangled and Singular' and Its Vision for a New Era of Artistic Expression In the latest episode of (Entangled) Singularity, we dove deep into the intersections of art and quantum mechanics as articulated in Serkan Kilic's compelling manifesto, "Entangled and Singular." What initially appears to be disparate fields—art and quantum mechanics—are presented as intricately linked within a grander, universal framework. Join us as we unpack these mind-bending ideas and consider their implications for the future of art and human creativity. The Concept of Monism: Everything is Connected "It's a bold claim." Kilic begins his manifesto with the concept of Monism, the philosophical idea that everything in the universe is interconnected. This ancient notion finds new life through quantum mechanics, according to Kilic. He posits that our rea...